AB’nin Brexit Müzakerecisi Michel Barnier’nin açıkladığı 120 sayfa ve 168 maddeden oluşan belgenin Londra açısından en hassas konularından birini Kuzey İrlanda’nın durumu oluşturuyor. Belgeye göre, eğer Birleşik Krallık daha iyi bir alternatif sunmazsa, Kuzey İrlanda, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın otoritesi altında AB ile gümrük birliğinde kalmayı sürdürebilecek.
Bu olasılık Londra’yı çileden çıkarmış durumda. Duyulan rahatsızlığın ana nedeni ise belgenin uygulanması halinde Kuzey İrlanda ile parçası olduğu Birleşik Krallık arasında ‘sınır’ oluşacak olması. May, Komisyon’un yayımladığı belgenin uygulanmasının Birleşik Krallık’ın ortak pazarını baltalayacağını ve Britanya’nın anayasal bütünlüğünü tehdit edeceğini söyleyerek, “Hiçbir Birleşik Krallık başbakanı hiçbir zaman bunu kabul etmez” dedi.
Londra’nın Brexit sonrası nasıl bir ilişki istediğini henüz detaylandırmamış olmasından duyduğu rahatsızlığı gizlemeyen AB kanadı ise belgede sürpriz bir unsur bulunmadığı görüşünde. Barnier, belgede benimsenen yaklaşımın İngiltere’nin anayasal ya da kurumsal yapısını tartışamaya açmadığını düşünüyor. Fransız müzakereci, “Provoke etmeye ya da şok dalgaları yaratmaya çalışmıyorum” diyerek egemenlik odaklı çıkışlar konusunda İngiltere’ye ‘sakin olup pragmatik davranma’ çağrısı yaptı.
AB’nin bir başka çağrısı da ‘hız’ konusunda geldi. Barnier, Brexit’e 13 ay kaldığını hatırlatarak Londra’ya ‘elini çabuk tut’ mesajı gönderdi. Londra’nın sürece yönelik performansından, özellikle ilerleme hızından, pek mümkün olmayan Barnier, “Eğer bu müzakereleri başarıya dönüştürmek istiyorsak hızı artırmalıyız” dedi.
Bu olasılık Londra’yı çileden çıkarmış durumda. Duyulan rahatsızlığın ana nedeni ise belgenin uygulanması halinde Kuzey İrlanda ile parçası olduğu Birleşik Krallık arasında ‘sınır’ oluşacak olması. May, Komisyon’un yayımladığı belgenin uygulanmasının Birleşik Krallık’ın ortak pazarını baltalayacağını ve Britanya’nın anayasal bütünlüğünü tehdit edeceğini söyleyerek, “Hiçbir Birleşik Krallık başbakanı hiçbir zaman bunu kabul etmez” dedi.
Londra’nın Brexit sonrası nasıl bir ilişki istediğini henüz detaylandırmamış olmasından duyduğu rahatsızlığı gizlemeyen AB kanadı ise belgede sürpriz bir unsur bulunmadığı görüşünde. Barnier, belgede benimsenen yaklaşımın İngiltere’nin anayasal ya da kurumsal yapısını tartışamaya açmadığını düşünüyor. Fransız müzakereci, “Provoke etmeye ya da şok dalgaları yaratmaya çalışmıyorum” diyerek egemenlik odaklı çıkışlar konusunda İngiltere’ye ‘sakin olup pragmatik davranma’ çağrısı yaptı.
AB’nin bir başka çağrısı da ‘hız’ konusunda geldi. Barnier, Brexit’e 13 ay kaldığını hatırlatarak Londra’ya ‘elini çabuk tut’ mesajı gönderdi. Londra’nın sürece yönelik performansından, özellikle ilerleme hızından, pek mümkün olmayan Barnier, “Eğer bu müzakereleri başarıya dönüştürmek istiyorsak hızı artırmalıyız” dedi.
