Habertürk gazetesi yazarı Serdar Turgut, bugünkü yazısında ABD'nin bir dediğini iki etmeyen YPG için ibretlik bir olayı köşesinde paylaştı. Serdar Turgut 1975 yılında Amerika’nın Kürtleri nasıl sattığını yazdı.
Habertürk Wasihton Temsilcisi Serdar Turgut, 1975 yılında yaşanan Amerika'nın Kürtlere yönelik acımasız ihanetini kaleme aldı. Usta gazeteci Daniel Schorr, bu ihaneti 7 Nisan 1991 tarihinde Washington Post Gazetesi’nde “Background to Betrayal” (İhanetin Perde Arkası) başlığıyla yazdığını hatırlatan Turgut, o ihanetin detaylarını "ABD, YPG'yi ne zaman satacak?" başlıklı köşesinde aktardı.
IRAK'TA İSRAİL ARACILIĞIYLA KÜRT AYAKLANMASI BAŞLATTILAR: (...)O tarihlerde Başkan Nixon ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger, iyi ilişki içinde oldukları İran Şahı’na yardımcı olmak için Irak’ta rejim aleyhine bir Kürt ayaklanması başlattılar. Amerika, İsrail aracılığıyla silah yardımı yaptığı Kürtlerin tamamen güçlenip yönetimi ele geçirmesini değil, sadece Irak yönetimini zor duruma sokmak ve istikrarı bozmak istiyordu.
Bu nedenle Kürtlerin defalarca yalvarmalarına rağmen onlara sadece ABD’nin amacına uygun düzeyde silah göndermekle yetinmiş. Bu operasyon o kadar gizliymiş ki bunu yönetimde sadece CIA Başkanı olan ve daha sonra İran’a büyükelçi atanan Richard Helms ile bu konuda özel olarak görevlendirilen Hazine Bakanı John Connally biliyormuş.
IRAK VE İRAN ANİDEN ANLAŞINCA: Yönetim, Irak operasyonu hakkında bilgi vermesi için John Connally’yi Tahran’a yollamış. Sonra 1975’in 5 Mart’ında İran ile Irak aniden anlaşınca Amerika’ya güvenerek yola çıkan Kürtler ortada kalıvermişler. Irak yönetimi, Kürtlerden ayaklanmalarının öcünü almaya başladığında binlerce Kürt ölmüş. 200 bini İran’a kaçmak zorunda kalmış.
SADECE ULUSAL GÜVENLİK OPERASYONU: Kissinger, “Bu bir ulusal güvenlik operasyonu, bir hayırseverin yaptığı yardım değil” diyerek Kürtlerden gelen yardım çağrılarını reddetmiş. Mustafa Barzani, kanser tedavisi olması için CIA tarafından getirildiği Cleveland’daki Mayo Kliniği’nde bu ihanet hakkında konuşmamaya ikna edildi.
“Eğer mümkün olsaydı 51’inci eyaleti olmak isterdim” diyecek kadar Amerika’yı seven Mustafa Barzani o günlerde neler hissetti, bunu belki sadece Mesud Barzani biliyor olabilir. CIA, Mustafa Barzani’yi merkezine çok yakın bir evde ölünceye kadar tuttu. Bu yakın tarihte yaşananlar, bence yakında yaşanacaklar için de birçok ipucu içeriyor.
Kendi ulusal güvenliği söz konusu olduğu takdirde Amerika bir dakika bile düşünmeden PYD/YPG’yi ortada bırakıverir. Arkasına aldığını sandığı güç nedeniyle kendisine pek güvenen PYD, aslında kendisinin sadece bir “ulusal güvenlik operasyonu aracı”ndan ibaret olduğunu unutmamalı.
Habertürk Wasihton Temsilcisi Serdar Turgut, 1975 yılında yaşanan Amerika'nın Kürtlere yönelik acımasız ihanetini kaleme aldı. Usta gazeteci Daniel Schorr, bu ihaneti 7 Nisan 1991 tarihinde Washington Post Gazetesi’nde “Background to Betrayal” (İhanetin Perde Arkası) başlığıyla yazdığını hatırlatan Turgut, o ihanetin detaylarını "ABD, YPG'yi ne zaman satacak?" başlıklı köşesinde aktardı.
IRAK'TA İSRAİL ARACILIĞIYLA KÜRT AYAKLANMASI BAŞLATTILAR: (...)O tarihlerde Başkan Nixon ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger, iyi ilişki içinde oldukları İran Şahı’na yardımcı olmak için Irak’ta rejim aleyhine bir Kürt ayaklanması başlattılar. Amerika, İsrail aracılığıyla silah yardımı yaptığı Kürtlerin tamamen güçlenip yönetimi ele geçirmesini değil, sadece Irak yönetimini zor duruma sokmak ve istikrarı bozmak istiyordu.
Bu nedenle Kürtlerin defalarca yalvarmalarına rağmen onlara sadece ABD’nin amacına uygun düzeyde silah göndermekle yetinmiş. Bu operasyon o kadar gizliymiş ki bunu yönetimde sadece CIA Başkanı olan ve daha sonra İran’a büyükelçi atanan Richard Helms ile bu konuda özel olarak görevlendirilen Hazine Bakanı John Connally biliyormuş.
IRAK VE İRAN ANİDEN ANLAŞINCA: Yönetim, Irak operasyonu hakkında bilgi vermesi için John Connally’yi Tahran’a yollamış. Sonra 1975’in 5 Mart’ında İran ile Irak aniden anlaşınca Amerika’ya güvenerek yola çıkan Kürtler ortada kalıvermişler. Irak yönetimi, Kürtlerden ayaklanmalarının öcünü almaya başladığında binlerce Kürt ölmüş. 200 bini İran’a kaçmak zorunda kalmış.
SADECE ULUSAL GÜVENLİK OPERASYONU: Kissinger, “Bu bir ulusal güvenlik operasyonu, bir hayırseverin yaptığı yardım değil” diyerek Kürtlerden gelen yardım çağrılarını reddetmiş. Mustafa Barzani, kanser tedavisi olması için CIA tarafından getirildiği Cleveland’daki Mayo Kliniği’nde bu ihanet hakkında konuşmamaya ikna edildi.
“Eğer mümkün olsaydı 51’inci eyaleti olmak isterdim” diyecek kadar Amerika’yı seven Mustafa Barzani o günlerde neler hissetti, bunu belki sadece Mesud Barzani biliyor olabilir. CIA, Mustafa Barzani’yi merkezine çok yakın bir evde ölünceye kadar tuttu. Bu yakın tarihte yaşananlar, bence yakında yaşanacaklar için de birçok ipucu içeriyor.
Kendi ulusal güvenliği söz konusu olduğu takdirde Amerika bir dakika bile düşünmeden PYD/YPG’yi ortada bırakıverir. Arkasına aldığını sandığı güç nedeniyle kendisine pek güvenen PYD, aslında kendisinin sadece bir “ulusal güvenlik operasyonu aracı”ndan ibaret olduğunu unutmamalı.