DOĞU Akdeniz'deki doğalgaz krizine ABD de müdahil oldu. Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis, Akdeniz'deki üçüncü parselde İtalyan ENI şirketinin doğalğaz aramasına izin verilmemesi üzerine ABD'nin Güney Lefkoşa Büyükelçisi Kathleen Ann Doherty ile görüştü, Türkiye'yi şikayet etti.
Rum Başkanlık köşkünde yer alan görüşme sonrasında açıklama yapan Doherty, Rumların tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içerisindeki olayları izlediklerini söyledi. ABD Büyükelçisi Doherty, "Olaylara göre hareket edeceğiz" dedi. ABD Büyükelçisi, Rumların doğalgaz aramasına destek belirtti. Doherty de, Rum medyasında yer alan açıklamalarında, "Anastasiadis’e ABD’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB”indeki kaynakları araştırma ve değerlendirme hakkı bulunduğunu kabul ettiğini" ilettiğini açıkladı.
ROZETLİ MESAJ: Doherty, "Doğu Akdeniz’deki konuların, kendilerini ilgilendirdiğini tekrarladım" dedi. Doherty, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un, Ankara’ya yaptığı ziyarette, bu konuyu Türk yetkililerle görüştüğünü de belirtti. Doğan Haber Ajansı'nın edindiği bilgilere göre, Anastasiadis de, ABD'nin Türkiye'yenin engellenmesi için diplomatik adımlarını daha da sıklaştırmasını istedi. Bu arada Doherty'e eşlik eden ABD'li diplomatların ABD ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti' bayraklı rozet taktıkları dikkat çekti.
TÜRK TARAFI ARTIK BİR AKTÖR: Öte yandan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da hükümeti ve Kıbrıs Türk tarafını temsilen doğalgaz konusunda önceki günlerde bazı diplomatik girişimler yaptıklarını söyledi. Özersay, “Kıbrıs Türk tarafı doğalgaz konusundaki gelişmelerde bir aktör olarak hareket ediyor. Kıbrıs Türk tarafı artık doğalgaz konularında bir aktör konumundadır. İzleyici konumunda değildir” dedi. Kıbrıs adası ve etrafındaki doğal kaynakların sahibinin Türkler ve Rumlar olduğunu kaydeden Özersay şunları söyledi;
“Bizim rızamız olmadan bu kaynakların birileri aracılığıyla çıkarılması dünya piyasalarına taşınması bunun üzerinden gelir elde edilmesi, ‘ben size istediğim oranda veririm’ denilse bile anlamlı değildir. Bizim rızamız olmadan bunu yapmaları zaten uluslararası hukuka da, hakkaniyet ilkelerine de aykırı olan bir şeydir. Bir malın iki ortak sahibi varsa diğer tarafında rızası alınması gerekir, tek başınıza siz bu zenginliğe sahip olamazsınız. Bunun üzerinden bazı şirketlere yetki verip yolunuza tek yanlı devam edemezsiniz."
Rum Başkanlık köşkünde yer alan görüşme sonrasında açıklama yapan Doherty, Rumların tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içerisindeki olayları izlediklerini söyledi. ABD Büyükelçisi Doherty, "Olaylara göre hareket edeceğiz" dedi. ABD Büyükelçisi, Rumların doğalgaz aramasına destek belirtti. Doherty de, Rum medyasında yer alan açıklamalarında, "Anastasiadis’e ABD’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB”indeki kaynakları araştırma ve değerlendirme hakkı bulunduğunu kabul ettiğini" ilettiğini açıkladı.
ROZETLİ MESAJ: Doherty, "Doğu Akdeniz’deki konuların, kendilerini ilgilendirdiğini tekrarladım" dedi. Doherty, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un, Ankara’ya yaptığı ziyarette, bu konuyu Türk yetkililerle görüştüğünü de belirtti. Doğan Haber Ajansı'nın edindiği bilgilere göre, Anastasiadis de, ABD'nin Türkiye'yenin engellenmesi için diplomatik adımlarını daha da sıklaştırmasını istedi. Bu arada Doherty'e eşlik eden ABD'li diplomatların ABD ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti' bayraklı rozet taktıkları dikkat çekti.
TÜRK TARAFI ARTIK BİR AKTÖR: Öte yandan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da hükümeti ve Kıbrıs Türk tarafını temsilen doğalgaz konusunda önceki günlerde bazı diplomatik girişimler yaptıklarını söyledi. Özersay, “Kıbrıs Türk tarafı doğalgaz konusundaki gelişmelerde bir aktör olarak hareket ediyor. Kıbrıs Türk tarafı artık doğalgaz konularında bir aktör konumundadır. İzleyici konumunda değildir” dedi. Kıbrıs adası ve etrafındaki doğal kaynakların sahibinin Türkler ve Rumlar olduğunu kaydeden Özersay şunları söyledi;
“Bizim rızamız olmadan bu kaynakların birileri aracılığıyla çıkarılması dünya piyasalarına taşınması bunun üzerinden gelir elde edilmesi, ‘ben size istediğim oranda veririm’ denilse bile anlamlı değildir. Bizim rızamız olmadan bunu yapmaları zaten uluslararası hukuka da, hakkaniyet ilkelerine de aykırı olan bir şeydir. Bir malın iki ortak sahibi varsa diğer tarafında rızası alınması gerekir, tek başınıza siz bu zenginliğe sahip olamazsınız. Bunun üzerinden bazı şirketlere yetki verip yolunuza tek yanlı devam edemezsiniz."