İran’ın Arapça yayın yapan Al-Vefagh gazetesinin genel müdürü Mosayeb Naimi, açıklamasında ABD'nin Suriye’deki başarısızlıkları yüzünden bir dizi amaç güttüğünü ve bu amaçlardan birinin başta Rusya ve İran olmak üzere Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin müttefiki olan ülkelerin imajını zedelemek olduğunu kaydetti.
Naimi, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "ABD, Suriye’deki başarısızlıkları yüzünden bir dizi amaç güdüyor. Bu amaçlardan biri, başta Rusya ve İran olmak üzere (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad hükümetinin müttefiki olan ülkelerin imajını zedelemek. İkinci amacı, Suriye’deki kriz durumunu sürdürmek. ABD, tüm olayları kendilerine yararlı biçimde sunmaya çalışıyor.
KRİZİN ÇÖZÜMÜNDE YENİ BİR AŞAMA BAŞLADI
Tek başlarına ya da IŞİD’ın yardımıyla suç işliyor ve suçu başkalarına atıyor. Ama şunu unutmamak gerekir ki, dünya toplumunun gözüne dehşet ve korku salan en vahşi suçlar ABD’nin desteği ve Suudi Arabistan’ın mali yardımı planlanmış ve Amerikan silahıyla gerçekleştirilmişti. Şimdi, kriz çözümünde önemli bir aşamanın başladığı bir zamanda ABD, krizi daha da güçlendirmek için farklı sorunlar yaratmaya çalışıyor."
'İSRAİL VE SUUDİ ARABİSTAN, ABD'Yİ ASKERİ EYLEMLERE ÇAĞIRDI'
Tahran merkezli Uluslararası İlişkiler Bilimsel Araştırma Merkezi’nden Mani Mehrabi, Suriye’deki olayların ABD’nin iki bölgesel rakibi İran ve Rusya’nın yükselişine yol açtığını belirterek bu konuda şu yorumda bulundu: “Bu yükseliş, Beyaz Saray’ın Suriye krizinin çözümü için net stratejiye uymadığı için meydana geldi. Bu yüzden ABD’nin bölgedeki müttefikleri İsrail ve Suudi Arabistan’ın çıkarları tehlikeye girdi. Bu ülkeler resmi olarak ABD’yi kriz döneminde askeri eylemlere çağırdı.
ABD SURİYE'NİN RUSYA ÜSSÜ HALİNE GELMESİNE KARŞI
ABD, Beşar Esad’a karşı savaşan muhalif güçlere desteğini sürdürme ve Suriye’nin iç politikasının oluşum sürecine katılma niyetinde. Yani savaştan sonra sözde Suriye’yi federalleştirme sayesinde bu ülkenin Tahran ve Moskova’nın tam kapsamlı siyasi ve askeri üssü haline gelmesine engel olmak istiyor. Washington, Suriye’den askeri çekmenin İran’ın Suriye’deki rolünün güçlenmesi için alan açma anlamına geleceğini çok iyi biliyor. Bu yüzden ABD’nin Suriye’deki askeri varlığına dair kararın Tahran ve Moskova’ya Suriye’deki amaçlarını hayata geçirmeye engel olma çabası olduğunu söyleyebiliriz."
Naimi, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "ABD, Suriye’deki başarısızlıkları yüzünden bir dizi amaç güdüyor. Bu amaçlardan biri, başta Rusya ve İran olmak üzere (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad hükümetinin müttefiki olan ülkelerin imajını zedelemek. İkinci amacı, Suriye’deki kriz durumunu sürdürmek. ABD, tüm olayları kendilerine yararlı biçimde sunmaya çalışıyor.
KRİZİN ÇÖZÜMÜNDE YENİ BİR AŞAMA BAŞLADI
Tek başlarına ya da IŞİD’ın yardımıyla suç işliyor ve suçu başkalarına atıyor. Ama şunu unutmamak gerekir ki, dünya toplumunun gözüne dehşet ve korku salan en vahşi suçlar ABD’nin desteği ve Suudi Arabistan’ın mali yardımı planlanmış ve Amerikan silahıyla gerçekleştirilmişti. Şimdi, kriz çözümünde önemli bir aşamanın başladığı bir zamanda ABD, krizi daha da güçlendirmek için farklı sorunlar yaratmaya çalışıyor."
'İSRAİL VE SUUDİ ARABİSTAN, ABD'Yİ ASKERİ EYLEMLERE ÇAĞIRDI'
Tahran merkezli Uluslararası İlişkiler Bilimsel Araştırma Merkezi’nden Mani Mehrabi, Suriye’deki olayların ABD’nin iki bölgesel rakibi İran ve Rusya’nın yükselişine yol açtığını belirterek bu konuda şu yorumda bulundu: “Bu yükseliş, Beyaz Saray’ın Suriye krizinin çözümü için net stratejiye uymadığı için meydana geldi. Bu yüzden ABD’nin bölgedeki müttefikleri İsrail ve Suudi Arabistan’ın çıkarları tehlikeye girdi. Bu ülkeler resmi olarak ABD’yi kriz döneminde askeri eylemlere çağırdı.
ABD SURİYE'NİN RUSYA ÜSSÜ HALİNE GELMESİNE KARŞI
ABD, Beşar Esad’a karşı savaşan muhalif güçlere desteğini sürdürme ve Suriye’nin iç politikasının oluşum sürecine katılma niyetinde. Yani savaştan sonra sözde Suriye’yi federalleştirme sayesinde bu ülkenin Tahran ve Moskova’nın tam kapsamlı siyasi ve askeri üssü haline gelmesine engel olmak istiyor. Washington, Suriye’den askeri çekmenin İran’ın Suriye’deki rolünün güçlenmesi için alan açma anlamına geleceğini çok iyi biliyor. Bu yüzden ABD’nin Suriye’deki askeri varlığına dair kararın Tahran ve Moskova’ya Suriye’deki amaçlarını hayata geçirmeye engel olma çabası olduğunu söyleyebiliriz."